Özgül fobinin en önemli özelliği psikiyatriye başvuru oranının çok az oluşudur, çünkü çoğunlukla bir kişilik özelliği gibi değerlendirilir. Hastalık olarak düşünülmemesi tedavisinin de olmadığı yanılgısına yol açar. Bu nedenle özgül fobi genellikle başka sorunları nedeniyle başvuran kişilerde öykü alımı sırasında tesadüfen fark edilir.
Peki nedir özgül fobi?
Özgül fobi, bazı durumlar veya nesnelerden duyulan mantıksız, aşırı korkudur. Korku, fobik durum veya nesnelerle karşılaşarak ya da bu durumların resmi veya görüntüsünün zihinde canlandırılmasıyla ortaya çıkar. Kişi korktuğu durum veya nesne ile karşılaştığında nefes almakta güçlük çeker, kalp çarpıntısı, baş dönmesi, bedeninde uyuşma, titreme, terleme ve bayılma hissi yaşar. Kişi korkusunu abartılı bulsa da buna engel olamaz.
Yükseklik, kapalı alan, araba, gök gürültüsü ve fırtına, hayvan, iğne, kan, uçak, dişçi ve karanlık fobisi bunlardan bazılarıdır. En sık görülen fobi türü ise hayvan fobileridir. En çok korkulan hayvanların başında da köpek, kedi, böcek, kuş ve yılan gibi hayvanlar gelir. Toplumda yaklaşık her 100 kişiden 3’ünde özgül fobi rahatsızlığı vardır. Genellikle çocukluk ya da ergenlik dönemlerinde başlar ve kadınlarda erkeklere oranla daha sıktır.
Bu hastalığı örnekler üzerinden anlatmak belki daha açıklayıcı olacaktır…
Örneğin, depresyon nedeniyle başvuran bir hasta, işe geç kaldığı için patronuyla yaşadığı bir tartışmadan bahseder. Neden işe geç kaldığını sorgulandığında ise, sabahları yürüdüğü kaldırımda bir köpek görürse karşı kaldırıma geçtiğini, yaşadığı korku nedeniyle köpeğin uzaklaşmasını beklediğini, bu yüzden otobüsü kaçırdığını anlatır. Hatta bir defasında bahçeli bir evin önünden geçerken bahçede bir köpek olduğunu fark eder etmez, kendini düşünmeden yola attığını, bu nedenle ayağını kırdığını ekler. En yakın arkadaşı evinde köpek beslediği için onun ziyaretine gidemediğini, her zaman kendi evine gelmesini rica ettiğini ifade eder. Bunun bir hastalık olduğunu o zamana kadar fark edemediğinden dolayı tedavi arayışına da girmediğini söyler.
Bir başka hasta, işi nedeniyle sık sık seyahat etmesi gereken ama uçağa binemediği için saatlerce otobüs ya da tren yolculuğu yapan ve şirkete yaşattığı zaman ve nakit kaybı nedeniyle işi tehlikeye giren bir kişidir. Diyabetik bir hasta ise iğne ve kan fobisi nedeniyle insulin iğnelerini yapmayı reddeder ve yaşadığı koma nedeniyle birkaç kez acil servise kaldırılmak zorunda kalır.
Görüldüğü üzere kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde bozan bu duruma kişilik özelliği ya da huy demek veya „herkeste olabilir böyle korkular, boş ver “düşüncesiyle yardım aramaktan kaçınmak doğru değildir.
Özgül fobi neden olur sorusuna ise net bir yanıt vermek zordur. Bazen yaşanan travmatik bir olay sonrası, örneğin bir köpek tarafından kovaladıktan sonra köpek fobisi, dişçide yaşanan ağrılı bir girişimden sonra dişçi fobisi başlayabilir. Bazen de anne ya da babamızdan kalan genetik bir mirastır. Araştırmalar, fobisi olan kişilerin çocuklarında da benzer fobilerin olduğunu göstermiştir.
Kişi bu hastalıktan kurtulabilir mi?
Özgül fobinin tedavisi vardır ve başarı oranları da oldukça yüksektir. Tedavide ilk seçenek davranışçı tedavilerdir. Davranışçı tedavide alıştırma tekniğinden faydalanılır. Özgül fobisi olan kişi, korktuğu nesne ve durumdan kaçınır. Alıştırma tekniğinde, kişinin yaşadığı korkulu durumla gitgide artan derecede karşılaşması sağlanır. Tahmin edileceği üzere bu durum başlarda hasta için oldukça sıkıntı verici olacaktır. Ancak kişi bu sıkıntılı ortama yeteri kadar katlanabilirse, yaşadığı korku bir müddet sonra azalacak, üzerinde yeterli süre çalışılırsa tama yakın bir iyileşme sağlanacaktır.