Yaygın Kaygı (Anksiyete) Bozukluğu

“Yaygın Anksiyete Bozukluğu” olan bireyler, çoğunlukla ortada bir neden yokken aşırı bir şekilde, ortada bir neden olsa da durumla uygunsuz, günün çok büyük bir kısmında, günlük hayatlarını kısıtlayacak şekilde endişe duyarlar. Gelecekle ilgili endişeleri belirgindir. Endişelerinin aşırı ve anlamsız olduğunu bilseler de kontrol edemezler. 

Yorgunluk, huzursuzluk, yaygın vücut ağrıları, sıcak basması gibi bedensel şikayetler sık görülür. Dikkatlerini bir konu üzerinde toplamakta zorlanırlar, çabuk sinirlenirler, en ufak bir uyaranla kolayca irkilirler, uykuya dalma ve/veya uykuyu sürdürme güçlüğü yaşarlar. Bu şikayetler en az altı ay boyunca hemen her gün vardır ve gün boyunca sürebilir. 

Peki neden olur yaygın anksiyete bozukluğu?

Bu sorunun diğer psikiyatrik hastalıklarda da olduğu gibi tek bir cevabı yoktur ama şu biliniyor ki, kalıtsal nedenler, nörotransmitter değişiklikleri, kişilik özellikleri (çekingen, aşırı temkinli) veya olumsuz yaşam olayları hastalığın ortaya çıkışında suçlanan faktörlerdir. 

Aşırı kontrolcü anne baba tutumlarının çocuklarda anksiyeteye yatkınlığı artırdığı bildirilmiştir. Çünkü aşırı koruyuculuk ve kolaycılık, çocukta çevrenin tehlikeli olduğu algısına yol açacak, çevreden uzak durarak sosyal becerilerini geliştirmesini engelleyecek, çocuk çevresi üzerinde kontrolü olmadığını düşündüğü için sorunlarla baş etme becerileri etkilenecektir. Bunun dışında anne ile bebek arasında güvenli bağlanma olmaması, fiziksel ve duygusal ihmal de yaygın anksiyete bozukluğu gelişimine yol açabilir.

Travmatik, olumsuz yaşam olayları, kişinin güvenlik algısını bozduğu ve gelecek üzerinde hiçbir kontrolu olmadığı düşüncesini pekiştirdiği için yaygın anksiyete bozukluğu gelişiminde önemli bir faktördür.

Yaygın anksiyete bozukluğu her yaş grubunda görülebilen bir bozukluk olup, yaşlılık döneminde anksiyete bozuklukları içinde en sık görülenidir. Tedavi süreci, şikayetleri erken yaşlarda başlamış kişilerde, geç yaşta başlamış kişilere göre daha uzun ve güç olabilmektedir. Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişilerde depresyon ve diğer anksiyete bozuklukları görülme oranı oldukça yüksektir. Bu durum, kişinin iş ve sosyal yaşamını daha da güçleştirir.

Yaygın anksiyete bozukluğu olan hastalar diğer psikiyatrik hastalıklarda da olduğu gibi, yaşanılan uzun süreli yorgunluk, tahammülsüzlük, baş, karın ağrıları ve yaygın kas ağrıları şikayetleri ile diğer tıbbi branşlara başvururlar. Sonrasında muayene ve tetkik sonuçları genellikle normal olduğu için psikiyatriye yönlendirilirler.

Yaygın anksiyete bozukluğu tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bazı durumlarda uygun doz ve sürede ilaç, bazı durumlarda psikoterapi, bazı durumlarda ise hem ilaç hem de psikoterapi ile hastanın yaşam kalitesi düzeltilir. Burada üzerinde durulması gereken en önemli nokta, tedavinin bireysel olduğudur. Yani tedavi hastadan hastaya değişir.

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir